Gece saat 04:30 itibariyle buluşma noktalarımızdan sizleri alıyor ve Fethiye’ye gidiyoruz. Bekçiler’de alacağımız açık büfe sabah kahvaltımızın ardından Fethiye limanına ulaşıyor ve feribotumuza geçiyoruz. Yaklaşık 1,5 saat süren yolculuğumuzun ardından Rodos’a ulaşıyoruz. Limandaki işlemlerimizi tamamlayıp bizleri karşılayan aracımıza geçiyoruz. Otelimize giderken yapacağımız panoramik şehir turumuzda, anlamı yengeç kıskacı olan Mandraki limanında biri erkek (Efalos) diğeri dişi olan (Efelina) iki adet geyik heykeli bizi karşılıyor. Ada, Rodos geyiğinin ana yurdudur. Bu heykellerin bulunduğu yerde, Dünyanın yedi harikalarından biri kabul edilen Rodos Heykeli (Kolossos) varmış. Rivayete göre; kuşatmadan kurtulmanın sevincini belirtmek amacıyla, güneş tanrısı Helios’u simgeleyen Rodos Heykeli M.Ö. 280 yılında Dorlar tarafından inşa edilmiş. 32 metre yüksekliğinde olan bu heykelin bir bacağı bugünkü dişi geyiğin bulunduğu, diğer bacağı ise erkek geyiğin bulunduğu yerdeymiş ve limana gelen bu gemiler heykelin bacaklarının arasından geçiyormuş. M.Ö. 226 yılında yaşanan depremde heykelin yıkıldığı söylenmektedir. Otelimize geldiğimizde odalarımıza yerleşiyoruz ve serbest zaman veriyoruz. Sonrasında belirlediğimiz saatte otelimizden sizleri alıyor ve Rodos Old Town gezimizi başlatıyoruz. Toplamda yedi kapıdan, girişi olan, tamamı sağlam durumda bulunan 4 km uzunluğundaki surlarla çevrili eski Rodos şehrinde, üzerinde burçlar, gözetleme kuleleri ve savunma hendekleri bulunan surlar bizlere zamanda yolculuk hissi verecek. Şövalyeler caddesi, Rodos Old Town’un en etkileyici noktalarından birisidir. Dar ve uzun bir şekilde uzanan cadde, geleneksel Rodos taş işçiliği ile bezeli bir zemine sahiptir. Caddenin her iki yanında St. John şövalyelerinin hanları bulunuyor. Bu hanlar günümüzde Yunanistan Turizm Bakanlığı’nın birimleri ile bazı konsolosluklara ev sahipliği yapıyor. Şövalyeler Caddesi’nin Old Town çıkışında konumlanan Büyük Üstadlar Sarayı (Palace of the Grand Master), Rodos’un en görkemli yapısıdır. Yapılan araştırmalara göre; bugün sarayın bulunduğu noktada güneş tanrısı Helios’un antik tapınağının temelleri vardı ve muhtemelen Rodoslu Kolossus’un Antik Çağ’da bulunduğu yerdi. 7. yüzyılın sonunda Bizanslılar tarafından inşa edilen kale, 1309’da Kalimnos, Meis ve Rodos’u işgal eden St. John şövalyeleri tarafından büyük ustalarının sarayına dönüştürüldü. 14. yüzyılda onarımdan geçen saray, Osmanlı döneminde de komuta merkezi ve kale olarak kullanıldı. İtalyan işgali döneminde faşist diktatör Mussolini’nin tatil evi olan kale, günümüzde St.John şövalyelerine ait birçok objenin sergilendiği muhteşem bir müzedir. Osmanlı döneminden İznik çinilerinin yer aldığı büyük bir koleksiyona sahip olan müzeyi gezdikten sonra 1852 tarihinde Sultan Abdülmecid zamanında, Tophane müşiri Ahmed Fethi Paşa tarafından yaptırılan Fethi Paşa saat kulesini görüyoruz Orologiou Meydanı’nda, 1793’te inşa edilen Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi, Ahmet Fethi Paşa’nın dünyanın farklı yerlerinden topladığı el yazması kitaplarının bulunduğu bir kültür merkezidir. Hafız Ahmet Ağa Fethi Paşa Vakfı’nın koruyuculuğunda çalışmalarını sürdüren kütüphanede, 1200’ü el yazması 2500 eser yer alıyor. Kütüphanenin en değerli eseri Osmanlı hattatlarının 1401’de yazmaya başladığı ve 1454’de bitirdiği el yazması Kuran-ı Kerim’dir. Ardından Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos’u fethettikten sonra, Rodos Eski Şehir ’de 1541’de inşa ettirdiği Süleymaniye Camiini görüyoruz. Camii, adada Osmanlı’dan kalan en önemli sembollerden birisidir. 1808 yılında detaylı bir onarımdan geçen cami, son olarak 2005’te restore edildi. Ziyarete ve ibadete kapalı camiyi dış duvarlarından ve çevresinden görüyoruz. Rodos’ta ibadete açık olan tek cami olan İbrahim Paşa Cami, 1540 yıllarında Sultan Süleyman adına inşa edilmiştir. Ardından Hipokrat Meydanına geçiyoruz. Hediyelik eşya satan, restoran, cafe-bar tarzı yerlerin bol miktarda olduğu ve özellikle akşamüstü saatlerinde kalabalıklaşmaya başlayan çok hareketli bu meydanda serbest zaman veriyoruz. Meydanın bir köşesinde, 1507 senesinde inşa edilen şövalyelerin mahkeme binasını da gördükten sonra dileyen misafirlerimizle akşam yemeğimizi almak ve Yunan mutfağından değişik lezzetlerin tadına bakıp, misafirlerimiz ile tavernada sirtaki yapmaya gidiyoruz.